Göklerin Ve Yerin Melekûtu Ne Demek ?

Metin

Global Mod
Global Mod
Göklerin ve Yerin Melekûtu Nedir?

Göklerin ve yerin melekûtu ifadesi, İslam inancında oldukça derin bir anlam taşır ve genellikle Allah’ın kudretine, evrendeki her şeyin O’nun iradesiyle var olduğuna, düzeninin O’nun hâkimiyetinde olduğuna işaret eder. Bu terim, sadece bir coğrafi ya da fiziksel alanı değil, aynı zamanda varoluşun manevi ve metafiziksel boyutunu da kapsar. Gökler ve yer, fiziksel evreni temsil ederken, melekût kelimesi ise Allah’ın mutlak egemenliğini ve yarattığı her şeyin O’nun iradesine boyun eğişini anlatır. Bu yazıda, "göklerin ve yerin melekûtu" ifadesinin anlamını, İslam felsefesi ve teolojisi açısından derinlemesine inceleyeceğiz.

Göklerin ve Yerin Melekûtu Ne Demektir?

Göklerin ve yerin melekûtu, kelime anlamı olarak "göklerin ve yerin hükümranlığı" ya da "göklerin ve yerin egemenliği" şeklinde açıklanabilir. Melekût kelimesi, Arapça kökenli olup egemenlik, hâkimiyet ve kontrol anlamına gelir. Bu kavram, sadece fiziksel dünyayı değil, manevi ve metafiziksel alanları da kapsar. Göklerin ve yerin melekûtu, Allah’ın tüm evrende, göklerde, yerlerde ve bunların ötesindeki her şeyin mutlak yöneticisi ve hâkimi olduğunu ifade eder.

İslam’da, Allah’ın mutlak egemenliğini ifade etmek için kullanılan bu terim, aynı zamanda O’nun yarattığı her şey üzerinde tam bir kontrol ve irade sahibi olduğuna da işaret eder. Her varlık, O’nun kudretiyle var olmuştur ve O’nun iradesi dışında hiçbir şey gerçekleşmez. Kuran’da yer alan bazı ayetlerde bu kavram vurgulanır. Örneğin, "Göklerin ve yerin melekûtu O'na aittir. O her şeye kadirdir" (Al-i İmran, 3/189) ayeti, Allah’ın gökler ve yer üzerindeki mutlak hükümranlığını ifade eder.

Göklerin ve Yerin Melekûtu Hangi Anlamları Taşır?

Göklerin ve yerin melekûtu, çok katmanlı bir anlam taşır. Bu anlamlar, hem kozmolojik hem de teolojik boyutları içerir.

1. **Kozmolojik Egemenlik:** Göklerin ve yerin melekûtu, Allah’ın evrendeki her şey üzerinde tam egemenliğini ifade eder. Bu, göklerin yıldızlar, gezegenler ve galaksilerle, yerin ise dağlar, denizler, okyanuslar ve tüm canlılarla dolu olduğunu ve bunların her birinin Allah’ın yarattığı ve kontrol ettiği unsurlar olduğunu gösterir. Göklerin ve yerin melekûtu, tüm doğanın Allah’ın kudretiyle işlediğini anlatır.

2. **Metafiziksel Egemenlik:** Bu kavram, sadece fiziksel evreni değil, aynı zamanda manevi dünyayı ve varlıkların ruhsal boyutlarını da kapsar. Melekût, aynı zamanda ruhsal dünyada, insanların ve diğer varlıkların Allah’ın iradesine bağlı olarak hareket ettikleri bir alanı ifade eder. Göklerin ve yerin melekûtu, ruhsal boyutta da Allah’ın egemenliğini ve kudretini simgeler.

3. **Kutsal Hükümranlık:** İslam’da Allah, sadece evrenin yaratıcısı olmakla kalmaz, aynı zamanda her varlığın yöneticisidir. Göklerin ve yerin melekûtu, Allah’ın evrendeki tüm varlıkları yönetme ve onları belirli bir düzene koyma yeteneğini vurgular. İnsanlar, gökler ve yer arasındaki varlıklar, Allah’ın belirlediği kurallar çerçevesinde varlıklarını sürdürebilirler.

Göklerin ve Yerin Melekûtu ile İlgili Kuran’daki Ayetler

Kuran’da, Allah’ın evrendeki mutlak egemenliği birçok ayette vurgulanır. Bu ayetler, İslam inancında melekût kavramının ne kadar önemli ve derin bir anlam taşıdığını gösterir. Örneğin, şöyle buyrulmaktadır:

1. **Al-i İmran 3/189:** "Göklerin ve yerin melekûtu O'na aittir. O her şeye kadirdir." Bu ayet, Allah’ın her şey üzerinde mutlak egemenliğine işaret eder.

2. **Enfal 8/40:** "Eğer onlar yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin dostunuzdur. O’ndan başka dost yoktur." Bu ayet, Allah’ın mutlak egemenliğini ve insanlara olan yöneticiliğini bir kez daha vurgular.

3. **Fatır 35/13:** "Gökleri ve yeri yaratan O’dur. O, dilediği şekilde her şeye egemendir." Burada da Allah’ın yaratılış üzerindeki egemenliği yine dile getirilir.

Göklerin ve yerin melekûtu kavramı, bu ayetlerle pekişir ve Allah’ın tüm evrende mutlak hâkimiyetini belirtir.

Göklerin ve Yerin Melekûtu ile Alakalı Diğer Kavramlar

Göklerin ve yerin melekûtu kavramı, İslam teolojisi ve felsefesinde pek çok önemli kavramla ilişkilidir. Bu kavramlar, Allah’ın kudretini ve egemenliğini daha iyi anlamamıza yardımcı olur:

1. **Kudret:** Allah’ın her şeye gücü yetmesi, melekût ile doğrudan bağlantılıdır. Kudret, Allah’ın evrendeki her şeyi yaratma ve düzenleme yeteneğini ifade eder.

2. **İrade:** Göklerin ve yerin melekûtu, Allah’ın mutlak iradesiyle bağlantılıdır. Her şey, Allah’ın dilediği şekilde meydana gelir ve varlıklar, O’nun iradesine boyun eğer.

3. **Hikmet:** Allah’ın mutlak egemenliği, O’nun hikmetini de içerir. Yani, Allah her şeyi bir düzen ve hikmet içinde yaratır ve yönetir. Göklerin ve yerin melekûtu, bu hikmetin bir göstergesidir.

4. **Rububiyet:** Allah’ın tüm varlıkların yaratıcı, yönlendirici ve yönetici olması anlamına gelir. Rububiyet, melekût ile örtüşen bir kavramdır, çünkü her şeyin Allah’ın kudretine bağlı olarak var olduğu kabul edilir.

Sonuç

Göklerin ve yerin melekûtu ifadesi, İslam’da Allah’ın mutlak egemenliğini ve kudretini ifade eder. Bu kavram, sadece evrenin fiziksel düzeyini değil, aynı zamanda manevi ve metafiziksel düzeyini de kapsar. Göklerin ve yerin melekûtu, Allah’ın her şey üzerinde mutlak kontrol ve irade sahibi olduğunu, tüm varlıkların O’nun yönetiminde olduğunu anlatır. Bu kavram, Allah’ın yaratılış, düzen ve hikmetle ilişkisini anlamamıza yardımcı olur ve İslam inancındaki tevhid anlayışını pekiştirir.